en-nuhâ΄ ~ اَلنُّهَاءُ

Kamus-ı Muhit - النهاء maddesi

اَلنُّهَاءُ [en-nuhâ΄] (nûn’un zammıyla) زُهَاءُ [zuhâ΄] vezninde ve mürâdifidir ki mikdâr maʹnâsınadır; yukâlu: نُهَاءُ مِائَةٍ أَيْ زُهَاؤُهَا

اَلنِّهَايَةُ [en-nihâyet] ve

اَلنِّهَاءُ [en-nihâ΄] (nûn’ların kesriyle) Bunlar da bir şey΄in gâyet ve âhirine denir; yukâlu: بَلَغَ نُهْيَتَهُ وَنِهَايَتَهُ وَنِهَائَهُ أَيْ غَايَتَهُ وَآخِرَهُ Ve

نِهَايَةٌ [nihâyet] Besirek devenin burnuna geçirdikleri ağacın ucuna denir. Ve şol tahtaya denir ki karşılıklı düzüp üzerinde dâbbeye yük tahmîl olunur; iki tarafında olana حَامِلَتَانِ [ḩâmiletân] ve عَاضِدَتَانِ [ʹâḋidetân] dahi derler. Ve

نِهَاءٌ [nihâ΄] Pek küçük yağmur gölcüğüne denir. Ve

نِهَاءُ النَّهَارِ [nihâ΄u’n-nehâr] Gündüzün kemâl-i irtifâʹından ʹibârettir ki murâd nısf-ı nehâra karîbdir. Ve

نِهَاءُ الْمَاءِ [nihâ΄u’l-mâ΄] Suyun gereği gibi kabarıp kalkmasından ʹibârettir. Ve

نِهَاءٌ [nihâ΄] Sırçaya denir, زُجَاجٌ [zucâc] maʹnâsına, ʹalâ-kavlin sırçadan düzülmüş şîşe ve bardak makûlesine denir; bunda kasr ile de lügattir, müfredi نِهَاءَةٌ [nihâ΄et]tir hâ’yla. Ve bir nevʹ ak taş ismidir ki mermerden yumuşak olur. Ve bâdiyede bir devâyî nebât adıdır. Ve bir cins boncuk adıdır.

Vankulu Lugatı - النهاء maddesi

اَلنُّهَاءُ [en-nuhâ΄] (nûn’un zammı ve elifin meddiyle) Suyun yukarı kalkması, irtifâʹ-ı mâ΄ maʹnâsına. Ve

نُهَاءٌ [nuhâ΄] Şişelere dahi derler; İbnu’l-Aʹrâbî rivâyeti üzere, قَوَارِيرُ maʹnâsına. Ve

نُهَاءٌ [nuhâ΄] Mikdâr maʹnâsına dahi gelir. Ve nûn’un kesri dahi lügattir; yukâlu: هُمْ نُهَاءُ مِائَةٍ وَنِهَاءُ مِائَةٍ أَيْ قَدْرُ مِائَةٍ مِثْلُ زُهَاءٍ ki زُهَاءٌ [zuhâ΄] dahi mikdâr maʹnâsına olduğu mürûr etmiştir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı