اَلْهُلَعَةُ [el-huleʹat] (هُمَزَةٌ [humezet] vezninde) Havsalası teng adama denir ki bir ʹârızadan yâhûd açlıktan hemân sabrsızlık edip tîz telâş ve ıztırâb eder ola; yukâlu: رَجُلٌ هُلَعَةٌ إِذَا كَانَ يَجْزَعُ وَيَسْتَجِيعُ سَرِيعًا
اَلْهِلَّعُ [el-hillaʹ] (hâ-i meksûre ve lâm-ı müşeddede ile) ve
اَلْهِلَّعَةُ [el-hilleʹat] (hâ’yla; إِمَّرٌ [immer] ve إِمَّرَةٌ [immeret] vezninde) Erkek ve dişi oğlağa denir, yukâlu: مَا لَهُ هِلَّعٌ وَهِلَّعَةٌ أَيْ جَدْيٌ وَلاَ عَنَاقٌ
اَلْهُلَعَةُ [el-huleʹat] (hâ’nın zammı ve lâm’ın fethiyle هُمَزَة [humezet]) vezni üzere) Şol kimsedir ki dâ΄imâ bî-sabr olduğın iʹlâm ede; yukâlu: رَجُلٌ هُلَعَةٌ إِذَا كَانَ يَهْلَعُ وَيَجْزَعُ وَيَسْتَجِيعُ سَرِيعًا Yaʹnî tiz tiz açlık izhâr ede.
اَلْهِلَّعَةُ [el-hilleʹat] (kezâlik hâ’nın kesri ve lâm’ın fethi ve teşdîdiyle) Mü΄ennesi; yukâlu: مَا لَهُ هِلَّعٌ وَلَا هِلَّعَةٌ أَيْ مَا لَهُ جَدْيٌ وَلَا عَنَاقٌ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı