el-helûk ~ اَلْهَلُوكُ

Kamus-ı Muhit - الهلوك maddesi

اَلْهَلُوكُ [el-helûk] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) Erkek üzere yumulup düşen kîr dîvânesi rûspî ʹavrete denir; yukâlu: إِمْرَأَةٌ هَلُوكٌ أَيْ فَاجِرَةٌ مُتَسَاقِطَةٌ عَلَى الرِّجَالِ Ve kocasıyla hoş muʹâşeret eden hatuna denmekle zıdd olur. Maʹnâ-yı sânîde helâk muhabbetten nâşî mutasavverdir; yukâlu: إِمْرَأَةٌ هَلُوكٌ أَيِ الْحَسَنَةُ التَّبَعُّلِ لِزَوْجِهَا Ve serîʹü’l-inzâl adama denir.

اَلْهُلْكُ [el-hulk] (hâ’nın zammıyla) ve

اَلْهَلَاكُ [el-helâk] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) ve

اَلتُّهْلُوكُ [et-tuhlûk] (tâ’nın zammıyla) ve

اَلْهُلُوكُ [el-hulûk] (سُلُوكٌ [sulûk] vezninde) ve

اَلْمَهْلَكَةُ [el-mehleket] (مَقْعَدَةٌ [maḵʹadet] vezninde) ve

اَلتَّهْلُكَةُ [et-tehluket] (tâ’nın fethi ve lâm’ın harekât-ı selâsıyla) Ölmek maʹnâsınadır; yukâlu: هَلَكَ الرَّجُلُ وَهَلِكَ هَلْكًا وَهَلَاكًا وَتُهْلُوكًا وَهُلُوكًا وَمَهْلَكَةً وَتَهْلُكَةً مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَالثَّالِثِ وَالرَّابِعِ إِذَا مَاتَ

Vankulu Lugatı - الهلوك maddesi

اَلْهَلُوكُ [el-helûk] (hâ’nın fethi ve lâm’ın zammı ve meddiyle) Şol ʹavrettir ki nefsin ricâl üzere bıraka gayet-i hırsından. Ve هَلُوكٌ [helûk] recüle sıfat vâkiʹ olmaz.

اَلْهَلَاكُ [el-helâk] (hâ’nın fethiyle) ve

اَلْهُلُوكُ [el-hulûk] (zammeteynle) ve

اَلْمَهْلَكُ [el-mehlek] (mîm’in ve lâm’ın fethiyle) ve

اَلْمَهْلُكُ [el-mehluk] (mîm’in fethi ve lâm’ın zammıyla) ve

اَلتَّهْلُكَةُ [et-tehluket] (tâ’nın fethi ve lâm’ın zammıyla) Bunlar cümlesi bir maʹnâyadır. Ve Yezîdî eyitti: تَهْلُكَةٌ [tehluket] masdarların nevâdirindendir, kıyâs üzere cârî olanlardan değildir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı