اَلْهَلَلُ [el-helel] (fethateynle) Korkuya denir; tekûlu: أَخَذَنِي مِنْهُ الْهَلَلُ أَيِ الْفَرَقُ Ve yağmurun evveline denir. Ve örümcek evine denir ki tel tel nesc ettiğidir. Ve هَلَّةٌ [hellet] lafzından ki matara denir, cemʹ olur; yukâlu: مُطِرَتْ فِي هَذَا الْعَامِ هَلَلٌ كَثِيرَةٌ أَيْ أَمْطَارٌ Ve fîl dedikleri hayvânın dimâgına denir ki sümm-i sâʹattir, tenâvül eden fi’l-hâl helâk olur.
اَلْهَلَلُ [el-helel] (fethateynle) Korkmak, havf maʹnâsına; yukâlu: هَلِلَ فُلَانٌ هَلَلًا أَيْ فَرَقًا Ve
هَلَلٌ [helel] Yağmurun evveline dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı