deʹar ~ دَعَرٌ

Kamus-ı Muhit - دعر maddesi

اَلدَّعَرُ [ed-deʹar] (dâl’ın ve ʹayn’ın fethiyle) Fesâd ve tebâh maʹnâsınadır; yukâlu: فِيهِ دَعَرٌ أَيْ فَسَادٌ Ve

دَعَرٌ [deʹar] Masdar olur, odun yaş yâhûd yaramaz olmakla ʹalevlenmeyip hemân tütmek maʹnâsınadır; yukâlu: دَعِرَ الْعُودُ دَعَرًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا ادَّخَنَ وَلَمْ يَتَّقِدْ Ve çakmağın âteşi çıkmayıp kör olmak maʹnâsınadır; yukâlu: دَعِرَ الزَّنْدُ إِذَا لَمْ يُورِ Ve

دَعَرٌ [deʹar] Fısk ve fücûr ve hubs maʹnâsınadır.

Vankulu Lugatı - دعر maddesi

اَلدَّعَرُ [ed-deʹar] (fethateynle) Fesâd. Ve

دَعَرٌ [deʹar] Kezâlik yaramaz olmak; yukâlu: دَعِرَ الْعُودُ يَدْعَرُ دَعَرًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı