زُوفَى [zûfâ] (طُوبَى [ṯubâ] vezninde) Bir türlü nebâttır ki Ḵuds dağlarında nâbit olur, sikencebîn ile matbûhu keymûs-ı galîzi müshil ve sirke ile matbûhunu mazmaza vecaʹ-ı esnâna müfîd ve baḣûru vecaʹ-ı üzüne nâfiʹdir; Türkîde tahrîfle zufa taʹbîr ettikleri nebâttır. Ve
زُوفَى [zûfâ] Koyun kısmının kuyruğunda ve uylukları aralığında ve karnı altında olan yünlerde müctemiʹ ve münʹakid çakıldağa denir. Dühniyyeti suyun üzerine suʹûd edince kaynatıp yününden tasfiye eyledikten sonra çömlek üzerinde olanı tekrâr سَطْرُوبِيُون [saṯrûbiyûn] dedikleri nebât suyuyla gasl ve tabh ve tasfiye edip hattâ yünden bi’l-külliyye müfârik olunca tabh ve tasfiyeyi tekrâr ederler. Evrâm-ı sulbeyi muhallil ve kebid ve külâ bürûdetine nâfiʹdir. Beyne’l-etıbbâ΄ evvelkine zûfâ-yı yâbis ve buna zûfâ-yı ratb derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı