اَلزَّهْدُ [ez-zehd] (zâ’nın fethi ve hâ’nın sükûnuyla) Mikdâr maʹnâsına; yukâlu: خُذْ زَهْدَ مَا يَكْفِيكَ أَيْ قَدْرَ مَا يَكْفِيكَ Ve
زَهْدٌ [zehd] Hurmâ ağacında olan hurmâyı ne denlidir takdîr etmek; yukâlu: زَهَدْتُ النَّخْلَ زَهْدًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا حَزَرْتَهُ وَخَرَصْتَهُ Ve sâhib-i Ṡurâḩ bu makâmda زَهْدٌ [zehd] “burîden-i diraht-ı hurmâ” demiştir sehv etmiştir, benzer ki حَزَزْتَ kelimesin zâ΄eyn iledir, katʹ maʹnâsına zann etmiştir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı