اَلسَّحْبَانُ [es-saḩbân] (سَلْمَانُ [selmân] vezninde) Şol kimseye denir ki uğradığı nesneyi seylâb gibi bi’l-külliyye sırıp gider ola; yukâlu: رَجُلٌ سَحْبَانُ أَيْ جُرَافٌ يَجْرُفُ مَا مَرَّ بِهِ Ve
سَحْبَانُ [Saḩbân] Vâ΄il kabîlesinden bir meşhûr fasîh ve belîg ve sühan-ver ismidir ki fesâhat u belâgati darb-ı meseldir. İşbu: “لَقَدْ عَلِمَ الْحَيُّ الْيَمَانُونَ أَنَّنِي || إِذَا قُلْتُ أَمَّا بَعْدُ أَنِّي خَطِيبُهَا” beyti cümle-i eşʹârındandır. Câhiliyyet’i idrâk edip ve şeref-yâb-ı İslâm olmuştur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı