اَلْأَيْضُ [el-eyḋ] (hemzenin fethi ve yâ’nın sükûnuyla) ʹAvdet maʹnâsınadır. İbnu’s-Sikkît eyitti: Esnâ-yı kelâmda أَيْضًا dedikleri masdardır; yukâlu: آضَ يَئِيضُ أَيْضًا أَيْ عَادَ ve yukâlu: آضَ فُلَانٌ إِلَى أَهْلِهِ إِذَا رَجَعَ Ve
أَيْضٌ [eyḋ] Defʹa mahallinde dahi istiʹmâl olunur: إِذَا قَالَ لَكَ فَعَلْتَ ذَاكَ أَيْضًا قُلْتَ قَدْ أَكْثَرْتَ مِنْ أَيْضٍ وَدَعْنِي مِنْ أَيْضٍ Yaʹnî “Onu tekrâr haysiyyetle çok etmişsin, tekrârı terk eyle.” Ve
آضَ [âḋa] صَارَ [ṡâre] maʹnâsına da gelir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı