اَلْأَضَمُ [el-eḋam] (hemzenin ve ḋâd-ı muʹcemenin fethiyle) Hıkd ve kîne maʹnâsınadır; yukâlu: بِقَلْبِهِ أَضَمٌ أَيْ حِقْدٌ Ve hased maʹnâsınadır. Ve dargınlık, gazab maʹnâsınadır;cemʹi أَضَمَاتٌ [eḋamât] gelir fetehâtla. Ve
أَضَمٌ [eḋam] Masdar olur, darılmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَضِمَ عَلَيْهِ أَضَمًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا غَضِبَ Ve bir adam ezâ ve rencîde ederek şer-gîr olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَضِمَ بِهِ إِذَا عَلِقَ يُؤْذِيهِ Ve aygır hayvân dişilere sataşıp kimini kapıp kimini önüne katıp kovmak maʹnâsınadır; yukâlu. أَضِمَ الْفَحْلُ بِالشُّوَّلِ إِذَا عَلِقَ بِهَا يَطْرُدُهَا وَيَعَضُّهَا
اَلْأَضَمَاتُ [el-eḋamât] (fethateynle) Cemʹi. Ve
أَضَمٌ [eḋam] Gazaba gelmek maʹnâsına da istiʹmâl olunur; yukâlu: أَضِمَ عَلَيْهِ يَأْضَمُ أَضَمًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı