اَلْبَقِيرُ [el-baḵîr] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) ve
اَلْمَبْقُورُ [el-mebḵûr] Yarılmış, مَشْقُوقٌ [meşḵûḵ] maʹnâsınadır; yukâlu: قَمِيصٌ بَقِيرٌ وَمَبْقُورٌ أَيْ مَشْقُوقٌ Ve
بَقِيرٌ [baḵîr] ve
بَقِيرَةٌ [baḵîret] (hâ’yla) Şol perde ve câmeye denir ki ʹArab nisvânı hemân şakk edip yensizce boğazlarına geçirip giyerler. Ve
بَقِيرٌ [baḵîr] Şol at kulununa denir ki مَاسِكَةٌ [mâsiket] yâhûd سَلَى [selâ] içre tevellüd eylemiş ola. مَاسِكَةٌ [mâsiket] meşîme ve سَلَى [selâ] son ve eş dedikleri deridir. Baʹzen beraber çıkmakla şakk ederler.
اَلْبَقِيرُ [el-beḵîr] ve
اَلْبَقِيرَةُ [el-beḵîret] (bâ’nın fethi ve ḵâf’ın kesriyle) Şol gömleğe derler ki onun yenleri yoktur, ekseriyyâ onu nisâ tâyifesi giyer. Ve
بَقِيرٌ [beḵîr] Şol nâkaya derler ki veledinden ötürü karnı yarılmış ola. Ve
بَقِيرٌ [beḵîr] Sığır sürüsüne dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı