el-bekâlet ~ اَلْبَكَالَةُ

Kamus-ı Muhit - البكالة maddesi

اَلْبَكِيلَةُ [el-bekîlet] (سَفِينَةٌ [sefînet] vezninde) ve

اَلْبَكَالَةُ [el-bekâlet] (سَحَابَةٌ [seḩâbet] vezninde) Bir türlü taʹâmdır ki unu rubb ile yâhûd sâfî yağ ve hurmâ ile karıştırıp omaç ederler, ʹalâ-kavlin gereği gibi ıslanmış kavut yâhûd hurmâ ve süt ile karışık kavut yâhûd kavut ile unu karıştırıp su ile ve sâfî yağla yâhûd zeytle murattab olmuş kavut yâhûd katı keşke tâze hurmâ katılıp yâhûd öğünmüş keş ve hurmâyı zeytle karıştırmak cihetiyle tertîb olunur. Ve

بَكِيلَةٌ [bekîlet] Birbirine katılmış koyun ve keçi sürüsüne ıtlâk olunur. Kezâlik bir âher sürü katılmış sürüye denir; yukâlu: ظَلَّتِ الْقَطِيعَةُ بَكِيلَةً إِذَا اخْتَلَطَ الضَّأْنُ وَالْمَعَزُ وَكَذَا الْغَنَمُ إِذَا أُلْقِيَتْ عَلَيْهَا غَنَمٌ أُخْرَى Ve ganîmet mâlına denir. Ve tabîʹat maʹnâsınadır; yukâlu: كَرِيمُ الْبَكِيلَةِ أَيِ الطَّبِيعَةِ

Vankulu Lugatı - البكالة maddesi

اَلْبَكَالَةُ [el-bekâlet] (bâ’nın fethiyle) Zikr olunan maʹnâyadır. Ve Ebû Zeyd eyitti: بَكِيلَةٌ [bekîlet] ve بَكَالَةٌ [bekâlet] şol undur ki piste ile halt olunup suyla yâhûd yağla veyâhûd zeytle ter kılınur. Ve Yaʹḵûb eyitti: بَكِيلَةٌ [bekîlet] piste ile hurmâya derler ki bir kâse içinde sütle ter kılınır. Ve Kilâbî eyitti: بَكِيلَةٌ [bekîlet] şol öğünmüş keşktir ki onu suyla halt edip hamur gibi yoğurasın.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı