Kamus-ı Muhit - الجودة maddesi

اَلْجُودَةُ [el-cûdet] (cîm’in zammıyla) ve

اَلْجَوْدَةُ [el-cevdet] (cîm’in fethiyle) Bir nesne iyi olmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَادَ الشَّيْءُ يَجُودُ جُودَةً وَجَوْدَةً إِذَا صَارَ جَيِّدًا Ve bir adam iyi iş işlemek maʹnâsınadır, kavl ve fiʹle şâmildir; yukâlu: جَادَ فُلاَنٌ إِذَا أَتَى بِالْجَيِّدِ Ve at eşkini güzel ve deprenişi hoş ve seğirtmesi aʹlâ olmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَادَ الْفَرَسُ جُودَةً وَجَوْدَةً إِذَا صَارَ جَوَادًا ke-mâ se-yuzkeru. Ve

جَوْدَةٌ [cevdet] (cîm’in fethiyle) Susamak, ʹalâ-kavlin susuzluktan helâke müşrif olmak maʹnâsınadır; yukâlu: جِيدَ الرَّجُلُ يُجَادُ عَلَى بِنَاءِ الْمَجْهُولِ جَوْدَةً إِذَا عَطِشَ وَأَشْرَفَ عَلَى الْهَلاَكِ Esâs’ın beyânına göre ʹatşeye جَوْدَةٌ [cevdet] ıtlâkı tefe΄΄üle mebnîdir, mehlekeye مَفَازَةٌ [mefâzet] ıtlâkı gibi. Ve

جَوْدَةٌ [cevdet] Imızganmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَادَ الرَّجُلُ إِذَا نَعَسَ Ve bir kimseye şevk ve ârzû ile müncezib ve münsâk olmak maʹnâsına müstaʹmeldir, عَطَشٌ [ʹaṯaş] maʹnâsından me΄hûzdur; tekûlu: إِنِّي لَأُجَادُ إِلَيْكَ أَيْ أَشْتَاقُ وَأُسَاقُ Esâs’ta إِنِّي لَأُجَادُ إِلَى لِقَائِكَ وَإِنَّهُ لَيُجَادُ إِلَى فُلاَنَةٍ أَيْ يَشْتَاقُ إِلَيْهَا كَمَا تَقُولُ يَظْمَأُ Pes mü΄ellif teşvîş üzere sebt eylemiştir. Ve

جُودَةُ [Cûdet] (zammıla) Yemen’de bir vâdî ismidir.

Vankulu Lugatı - الجودة maddesi

اَلْجَوْدَةُ [el-cevdet] (cîm’in fethiyle) Bir nesne iyi olmak; yukâlu: جَادَ الشَّيْءُ جَوْدَةً Ve

جَوْدَةٌ [cevdet] Susuz olmağa dahi derler; yukâlu: جِيدَ يُجَادُ جَوْدَةً أَيْ عَطِشَ

اَلْجُودَةُ [el-cûdet] (cîm’in zammıyla) At şîr-merd olmak حَدِيدُ الْقَلْبِ maʹnâsına; yukâlu: جَادَ الْفَرَسُ يَجُودُ جَوْدَةً مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا صَارَ رَائِعًا Ve

جُودَةٌ [cûdet] Bir nesne iyi olmağa dahi derler; yukâlu: جَادَ الشَّيْءُ جُودَةً أَيْ صَارَ جَيِّدًا Ve

جُودَةٌ [cûdet] Cân vermeğe dahi derler; yukâlu: جَادَ بِنَفْسِهِ عِنْدَ الْمَوْتِ يَجُودُ جُودًا