اَلْجَوْبُ [el-cevb] (cîm’in fethi ve vâv’ın sükûnuyla) Yırtmak, hark maʹnâsınadır; yukâlu: جَابَهُ يَجُوبُهُ جَوْبًا اِذَا خَرَقَهُ Ve kesmek maʹnâsınadır; yukâlu: جَابَهُ اِذَا قَطَعَهُ Asl-ı terkîb bu maʹnâya mevzûʹdur. Ve büyük kovaya جَوْبٌ [cevb] denir, delv-i ʹazîme maʹnâsına. Ve hatunların ferâcelerine denir. Ve kalkana denir. Ve ocağa denir, kânûn gibi. Ve
جَوْبٌ [Cevb] Bir recül ismidir. Ve bir mevziʹ adıdır. Ve
جَوْبٌ [cevb] Katʹ-ı mesâfe eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; tekûlu: جُبْتُ اْلأَرْضَ اِذَا قَطَعْتَهَا Ve gömleğe yaka açmak maʹnâsınadır, niteki yâ΄îden dahi gelir; tekûlu: جُبْتُ الْقَمِيصَ أَجُوبُهُ وَأَجِيبُهُ أَيْ عَمِلْتَ لَهُ جَيْبًا
اَلْجَوْبُ [el-cevb] (cîm’in fethi ve vâv’ın sükûnuyla) Yırtmak, hark maʹnâsına. Ve kesmek kâlallâhu taʹâlâ: ﴿وَثَمُودَ الَّذِينَ جَابُوا الصَّخْرَ بِالْوَادِ﴾ (الفجر 9) Ve katʹ-ı mesâfe maʹnâsına da gelir, yukâlu: جُبْتُ الْبِلَادَ أَجُوبُهَا وَأَجِيبُهَا Ve kalkan, جُنَّةٌ [cunnet] maʹnâsına. Ve yensiz gömlek.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı