اَلْخَافِضُ [el-ḣâfiḋ] Refâh ve râhat ve huzûr üzere olan vüsʹatli dirliğe denir; yukâlu: عَيْشٌ خَافِضٌ أَيْ ذُو خَفْضٍ Ve
خَافِضٌ [Ḣâfiḋ] Zümre-i cebbârîn ü ferâʹineyi pest ve kahr ve terzîl edici Hak sübhânehu ve taʹâlâ hazretlerinin ism-i şerîfidir; وَفِي الْأَسْمَاءِ الْحُسْنَى اَلْخَافِضُ وَهُوَ يَخْفِضُ الْجَبَّارِينَ وَالْفَرَاعِنَةَ وَيَضَعُهُمْ [Ve]
اَلْخَافِضُ [el-ḣâfiḋ] (fâ’nın kesriyle) Refâhiyet üzere olan maʹâş; yukâlu: عَيْشٌ خَافِضٌ وَهُمْ فِي خَفْضٍ مِنَ الْعَيْشِ Ve
خَفْضٌ [ḣafḋ] Mülâyemet üzere olan seyre derler. Ve bu رَفْعٌ [refʹ]in zıddıdır ki رَفْعٌ [refʹ] şiddetle olan seyre derler. Ve
خَفْضٌ [ḣafḋ] Âvâzı alçak etmeğe dahi derler. Ve
خَفْضٌ [ḣafḋ] ve جَرٌّ [cerr] ikisi bir maʹnâyadır ki bunlar iʹrâbda kesr menzilesindedir binâda, nahviyyûn ıstılâhında. Ve
خَفْضٌ [ḣafḋ] Alçak etmeğe dahi derler; yukâlu: اللهُ يَخْفِضُ مَنْ يَشَاءُ وَيَرْفَعُ أَيْ يَضَعُ Ve
خَفْضٌ [ḣafḋ] Kızı sünnet etmeğe dahi derler; tekûlu: خَفَضْتُ الْجَارِيَةَ مِثْلُ خَتَنْتُ الْغُلَامَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı