el-ḣaylûlet ~ اَلْخَيْلُولَةُ

Kamus-ı Muhit - الخيلولة maddesi

اَلْخَيْلُ [el-ḣayl] ve

اَلْخَيْلَةُ [el-ḣaylet] (ḣâ’ların fethi ve kesri ve yâ’ların sükûnuyla) ve

اَلْخَالُ [el-ḣâl] (حَالٌ [ḩâl] vezninde ki aslı خَيَلٌ idi fethateynle) ve

اَلْخَيَلَانُ [el-ḣayelân] (fetehâtla) ve

اَلْمَخِيلَةُ [el-meḣîlet] (mîm’in fethi ve ḣâ’nın kesriyle) ve

اَلْمَخَالَةُ [el-meḣâlet] (mîm’in fethiyle) ve

اَلْخَيْلُولَةُ [el-ḣaylûlet] (حَيْلُولَةٌ [ḩaylûlet] vezninde) Sanmak maʹnâsınadır ki Fârisîde pindâşten mürâdifidir; yukâlu: خَالَ الشَّيْءَ يَخَالُ خَيْلًا وَخَيْلَةً وَخَالًا وَخَيَلَانًا وَمَخِيلَةً وَمَخَالَةً وَخَيْلُولَةً إِذَا ظَنَّهُ Ve bu, efʹâl-i kulûbdandır. Mütekellim-i müstakbelinde إِخَالُ denir hemzenin kesriyle ve lügat-ı rediyyede meftûh olur. Şârihin beyânına göre kesri lügat-ı Ṯâ΄iyye’dir, giderek elsinede kesîrü’l-istiʹmâl olmakla fasîh menzilinde oldu. Ve bu gayr-i kıyâs üzeredir.

Vankulu Lugatı - الخيلولة maddesi

اَلْخَيْلُولَةُ [el-ḣaylûlet] (ḣâ’nın fethi ve yâ’nın sükûnu ve lâm’ın zammı ile) Kezâlik zann etmek; tekûlu: خِلْتُ خِيلَةً وَخَيْلُولَةً إِذَا ظَنَنْتَهُ Ve fi’l-meseli: “مَنْ يَسْمَعْ يَخَلْ” Pes خِلْتُ bâb-ı ظَنَنْتُ dendir, mubtedâ ve haber üzere dâhil olur, eger işbu efʹâlle ibtidâ olunursa bunlarla ʹamel olunup mefʹûleyn mansûb olur. Ve eger bunlar mefʹûleyn beynine tavsît olunsa yâhûd mefʹûleynden te΄hîr olunsa iʹmâlle ilgâ beyninde muhayyer olursun. Ve bunun müstakbelinde إِخَالُ dersin hemzenin kesriyle efsah budur. Ve Benû Esed أَخَالُ der, hemzenin fethiyle kıyâs üzere.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı