اَلزَّيْتُ [ez-Zeyt] (بَيْتٌ [beyt] vezninde) Muʹâviye b. Saʹd’ın feresi ismidir. Ve
زَيْتٌ [zeyt] Bir nevʹ yağ ismidir ki zeytûn yağı dediğimizdir. Ve
زَيْتٌ [zeyt] Masdar olur, bir nesneye zeytûn yağı komak maʹnâsınadır; tekûlu: زِتُّ الطَّعَامَ أَزِيتُهُ زَيْتًا إِذَا جَعَلْتَ فِيهِ الزَّيْتَ Şârih tâ-yı müşeddede ile أَزِتُّهُ nüshalarını tahti΄e eylemiştir. Ve bir kimseye zeytûn yağı yedirmek maʹnâsınadır; yukâlu: زَاتَهُمْ أَيْ أَطْعَمَهُمُ الزَّيْتَ
اَلزَّيْتُ [ez-zeyt] (zâ’nın fethi ve yâ’nın sükûnuyla) Zeytûnun yağıdır. Ve
زَيْتٌ [zeyt] Bir nesneye zeyt yağın komağa dahi derler; yukâlu: زِتُّ الطَّعَامَ أَزِيتُهُ زَيْتًا إِذَا جَعَلْتَ فِيهِ الزَّيْتَ Ve zeyt yağın yedirmeğe dahi derler; yukâlu: زِتُّ الْقَوْمَ أَيْ جَعَلْتُ أُدْمَهُمُ الزَّيْتَ Yaʹnî “Onların katığın zeyt kıldım.”
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı