اَلسَّدْوُ [es-sedv] (sîn’in fethiyle) Bir nesneye doğru el uzatmak maʹnâsınadır; yukâlu: سَدَا بِيَدِهِ نَحْوَ الشَّيْءِ يَسْدُو سَدْوًا إِذَا مَدَّهَا Ve çocuklar çukura cevz atma oyunu oynamak maʹnâsınadır; yukâlu: سَدَا الصَّبِيُّ بِالْجَوْزِ إِذَا لَعِبَ Ve bu zây-ı muʹceme ile “ز،د,و” mâddesinde lügattir. Ve deve yürürken adımlarını seyrek seyrek atmak maʹnâsınadır; yukâlu: سَدَتِ النَّاقَةُ إِذَا اتَّسَعَ خَطْوُهَا
اَلسَّدْوُ [es-sedv] (sîn’in fethi ve dâl’ın sükûnuyla) Bir nesneye el uzatmak; tekûlu: سَدَتِ النَّاقَةُ تَسْدُو إِذَا تَذَرَّعَ فِي الْمَشْيِ وَاتَّسَعَ خَطْوُهَا Yaʹnî yürürken adımın vâsiʹ atsa; yukâlu: مَا أَحْسَنَ سَدْوُ رِجْلَيْهَا وَأَتْوُ يَدَيْهَا Veأَتْوٌ [etv] nâka yürürken elin geri döndürmektir, elin yerden kaldırdıkça. Ve
سَدْوٌ [sedv] Kasd maʹnâsına dahi gelir; yukâlu: فُلَانٌ يَسْدُو سَدْوَ كَذَا أَيْ يَنْحُو نَحْوَهُ Ve
سَدْوٌ [sedv] Bir kimse seyrde başın alıp gitmeğe dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı