el-ʹavkel ~ اَلْعَوْكَلُ

Kamus-ı Muhit - العوكل maddesi

اَلْعَوْكَلُ [el-ʹavkel] (جَوْهَرٌ [cevher] vezninde) Kum yığınının sırtına denir; yukâlu: قَعَدَ عَلَى الْعَوْكَلِ أَيْ ظَهْرِ الْكَثِيبِ Ve ʹazîm olan kumluğa, ʹalâ-kavlin birbiri üzere müterâkim olan kum yığınına denir. Ve bir türlü katığa denir ki aʹrâb tâ΄ifesi çorbaya katıp ekl ederler; ve minhu: مَرَقَةٌ عَوْكَلِيَّةٌ Ve

عَوْكَلٌ [ʹavkel] Isırgan tavşana denir, zâhiren tavşanın bu nevʹi de olur imiş; tekûlu: أَتَانِي بِعَوْكَلٍ أَيْ بِأَرْنَبٍ عَقُورٍ Ve apşak bodura denir, kasîr ve efḩac maʹnâsına. Ve hamâkatli bön ʹavrete denir. Ve ʹArabların قَلَّدْتُهُ قَلَائِدَ عَوْكَلٍ kavlleri ki قَلَّدْتُهُ قَلَائِدَ الْفَضَائِحِ ile müfesserdir, “Ben onu rüsvây ve müftedah kıldım” demektir, maʹânî-i mezkûreden me΄hûzdur.

Vankulu Lugatı - العوكل maddesi

اَلْعَوْكَلُ [el-ʹavkel] (ʹalâ-vezni حَيْدَر [ḩayder]) Şol ʹavrettir ki ahmak ola. Ve

عَوْكَلٌ [ʹavkel] Büyük kum yığınına dahi derler,bu denli var ki عَقَنْقَلٌ [ʹaḵanḵal]den ednâdır.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı