اَلْقَاتِرُ [el-ḵâtir] ve
اَلْقَتُورُ [el-ḵatûr] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) ve
اَلْأَقْتَرُ [el-aḵter] (أَحْمَرُ [aḩmer] vezninde) قَتْرٌ [ḵatr]-ı mezkûrdan sıfatlardır, nafaka-i ʹayâlini tazyîk ve taksîr üzere rü΄yet eden adama denir.
اَلْقَاتِرُ [el-ḵâtir] (tâ’nın kesriyle) Şol pâlândır ki devenin arkasın yağır etmez; yukâlu: رَحْلٌ قَاتِرٌ أَيْ وَاقٍ لَا يَعْقِرُ ظَهْرَ الْبَعِيرِ Ve
قَاتِرٌ [ḵâtir] Tamâm vezn üzere olan kalkana dahi derler; yukâlu: جَوْبٌ قَاتِرٌ أَيْ حَسَنُ التَّقْدِيرِ Ve جَوْبٌ [cevb] cîm’in fethi ve vâv’ın sükûnuyla kalkana derler. Ve
قَاتِرٌ [ḵâtir] Pişerken râyihası çıkan ete derler; yukâlu: لَحْمٌ قَاتِرٌ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı