el-ketḩ ~ اَلْكَتْحُ

Kamus-ı Muhit - الكتح maddesi

اَلْكَتْحُ [el-ketḩ] (kâf’ın fethi ve tâ-yı fevkiyyenin sükûnuyla) Taʹâmı doyunca kadar yemek maʹnâsınadır; yukâlu: كَتَحَ الطَّعَامَ كَتْحًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا أَكَلَهُ حَتَّى شَبِعَ Ve yel bir kimsenin üzerine toprak tozutup savurmak maʹnâsınadır; yukâlu: كَتَحَتِ الرِّيحُ فُلاَنًا إِذَا سَفَتْ عَلَيْهِ التُّرَابَ ʹİnde’l-baʹz كَتْحٌ [ketḩ] yel bir kimsenin üzerinden libâsını çekip götürmek maʹnâsınadır; yukâlu: كَتَحَتِ الرِّيحُ فُلاَنًا إِذَا نَازَعَتْهُ ثِيَابَهُ Ve çekirge yerde olan nebâtı süpürü yiyip bitirmek maʹnâsınadır; yukâlu: كَتَحَ الدَّبَى اْلأَرْضَ إِذَا أَكَلَ مَا عَلَيْهَا Ve

كَتْحٌ [ketḩ] كَدْحٌ [kedḩ]ten dûn yaʹnî tırmalamaktan azca, çakıl vücûdu berelemek maʹnâsınadır; yukâlu: كَتَحَهُ الْحَصَى وَهُوَ دُونَ الْكَدْحِ Ve vücûdun derisine isâbetle te΄sîr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: كَتَحَ الْجِلْدَ إِذَا أَصَابَهُ فَأَثَّرَ فِيهِ Ve evvel mü΄essir olan şey΄e de كَتْحٌ [ketḩ] ıtlâk olunur. Mü΄ellif beyânda istıksâr eylemiştir.

Vankulu Lugatı - الكتح maddesi

اَلْكَتْحُ [el-ketḩ] (kâf’ın fethi ve tâ’nın sükûnuyla) Cismde te΄sîr eder bir nesne ile atmak. Ve taʹâmı doyunca yemek; yukâlu : كَتَحَهُ كَتْحًا إِذَا رَمَى جِسْمَهُ بِمَا أَثَّرَ فِيهِ وَالطَّعَامَ إِذَا أَكَلَ مِنْهُ حَتَّى يَشْبَعَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı