اَلْبَدَادَةُ [el-bedâdet] (bâ’nın fethiyle ismdir) ve
اَلْبِدَادُ [el-bidâd] (bâ’nın kesriyle ki مُفَاعَلَةٌ [mufâʹalet]ten masdardır, niteki zikr olundu) ve
اَلْمُبَادَّةُ [el-mubâddet] (مُفَاعَلَةٌ [mufâʹalet] vezninde) Bunun üçü de rüfekâ-i seferden her biri ʹârifâne vechiyle kumanda eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: بَادَّ الْقَوْمُ بِدَادًا وَمُبَادَّةً إِذَا أَخْرَجَ كُلُّ وَاحِدٍ مِنْهُمْ شَيْئًا ثُمَّ جُمِعَ فَأَنْفَقُوهُ بَيْنَهُمْ Bundan ism بِدَادَةٌ [bidâdet]tir. Ve vech-i mezkûr üzere ʹalâ-tarîki’l-muʹâraza mübâyaʹa eylemek maʹnâsınadır; yukâlu. بَادَّهُ مُبَادَّةً وَبِدَادًا إِذَا بَايَعَهُ مُعَارَضَةً
اَلْبَدَدُ [el-beded] (fethateynle) ve
اَلْمُبَادَّةُ [el-mubâddet] (mîm’in zammıyla) ve
اَلْبِدَادُ [el-bidâd] (bâ’nın kesriyle) Muʹâraza ile beyʹ edişmek; yukâlu: بَايَعْتُهُ بَدَدًا إِلَى آخِرِهِ Ve
بِدَادٌ [bidâd] Tâkat maʹnâsına gelir. Ve
بِدَادٌ [bidâd] Beygirin ve deve pâlânının iki arkaya gelen cânibleri ki ona eğrim korlar.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı