اَلْمَرُّ [el-merr] (mîm’in fethi ve râ’nın teşdîdiyle) ve
اَلْمُرُورُ [el-murûr] (ظُهُورٌ [żuhûr] vezninde) Geçip gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: مَرَّ الرَّجُلُ مَرًّا وَمُرُورًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا جَازَ وَذَهَبَ Ve mefʹûlün bih ile ve ḣبḢ ile ve عَلَى ile sılalandıkta uğramak maʹnâsına istiʹmâl olunur; yukâlu: مَرَّهُ وَبِهِ عَلَيْهِ إِذَا جَازَ عَلَيْهِ ve kavluhu taʹâlâ: ﴿فَلَمَّا تَغَشَّيهَا حَمَلَتْ حَمْلاً خَفِيفًا فَمَرَّتْ بِهِ﴾ أَيِ اسْتَمَرَّتْ بِهِ Ve
مَرٌّ [merr] İpe denir, حَبْلٌ [ḩabl] maʹnâsına. Ve demir bele denir, مِسْحَاةٌ [misḩât] maʹnâsına, ʹalâ-kavlin sapına denir. Ve
مَرٌّ [merr] Bir adama safrâ galebe eylemek maʹnâsınadır, ke-mâ se-yuzkeru. Ve bir nesneye ip çekip bağlamak maʹnâsınadır; yukâlu: مَرَّ بَعِيرَهُ مَرًّا إِذَا شَدَّ عَلَيْهِ الْمِرَارَ أَيِ الْحَبْلَ
اَلْمُرُورُ [el-murûr] (zammeteynle) Kezâlik zehâb maʹnâsınadır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı