el-musâferet ~ اَلْمُسَافَرَةُ

Kamus-ı Muhit - المسافرة maddesi

اَلْمُسَافَرَةُ [el-musâferet] (مُفَاعَلَةٌ [mufâʹalet] vezninde) ve

اَلسِّفَارُ [es-sifâr] (قِتَالٌ [ḵitâl] vezninde) Bir mekândan mekân-ı âhere seyr ve irtihâl eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: ساَفَرَ إِلَى بَلَدِ كَذَا مُسَافَرَةً وَسِفَارًا إِذَا مَضَى Mü΄ellifin Baṡâ΄ir’de beyânına göre vech-i mezkûr üzere gerçi sülâsîden سَفَرٌ [sefer] dahi bu maʹnâyadır, lâkin tasrîfi mehcûrdur ve mufâʹalete tahsîsin vechi misâfir mekânından ve mekân ondan münkeşif olmak dakîkasına mebnîdir. Ve

مُسَافَرَةٌ [musâferet] Ölmek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: سَافَرَ فُلاَنٌ إِذَا مَاتَ Ve

مُسَافَرَةُ الرِّيَاحِ [musâferetu’r-riyâḩ] Rüzgârın müzâyelesinden ʹibârettir ve minhu tekûlu’l-ʹArab: إِنَّ الرِّيَاحَ تُسَافِرُ بَعْضُهَا بَعْضًا لِأَنَّ الصَّبَا تَسْفِرُ مَا أَسْدَتْهُ الدَّبُورُ وَالْجَنُوبُ تُلْحِمُهُ Yaʹnî “Sabâ ve batı ve lodos yelleri yekdîgere nisbetle arış ve argaç menzilesindedir. Sabâ yeli batının sürüp götürdüğü buhârı geri tüskürüp keşf ve lodos argaç gibi arkurudan getirip zamm ve ilhâm eder.”

Vankulu Lugatı - المسافرة maddesi

اَلْمُسَافَرَةُ [el-musâferet] (mîm’in zammıyla ve fâ’nın fethiyle) ve

اَلسِّفَارُ [es-sifâr] (sîn’in kesriyle) Sefer etmek; yukâlu: سَافَرْتُ إِلَى بَلَدِ كَذَا مُسَافَرَةً وَسِفَارًا Ve

سِفَارٌ [sifâr] Şol demirdir ki devenin burnu üzere konur. Ve gâh olur ipi dahi burun üzerine dolaştırıp bâkîsin yular ederler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı