şenaḵ ~ شَنَقٌ

Kamus-ı Muhit - شنق maddesi

Şârih der ki mü΄ellife göre وَقَصٌ [veḵaṡ] dahi شَنَقٌ [şenaḵ] gibi ʹale’l-ıtlâktır, gerçi baʹzılar شَنَقٌ [şenaḵ] ibile ve وَقَصٌ [veḵas] bakara mahsûstur dediler. Ve fi’n-Nihâye ve minhu’l-hadîsu: “لاَ شِنَاقَ” أَيْ لاَ يُؤْخَذُ مِنَ الشَّنَقِ حَتَّى يَتِمَّ وَهُوَ مِثْلَ قَوْلِهِ لاَ “خِلاَطَ” Hulâsâ nisâbeyn aralığından zekât lâzım değildir, nisâb-ı âtî hulûl etmedikçe. Ve

شَنَقٌ [şenaḵ] Diyet mertebesinden ednâ olan أَرْشٌ [erş]-i cinâyete denir, yaʹnî diyete mütehammil olan ʹâkile diyeti kâmilen sevk eyledikte bilece diyât-ı cirâhât dahi olsa ona شَنَقٌ [şenaḵ] denir, gûyâ ki o diyet-i ʹuzmâya müteʹalliktir. Ve diyette olan fazlaya dahi denir, yaʹnî bir müteʹayyen adam meselâ diyet-i kâmile olmak üzere yüz deve verdikten sonra fazla beş deve dahi ikrâm eylese o beş deveye شَنَقٌ [şenaḵ] denir. Baʹzılar dedi ki شَنَقٌ [şenaḵ] gerek diyet ve gerek zekât husûsunda iki gûnedir: biri شَنَقٌ [şenaḵ]-ı aʹlâ ve birisi شَنَقٌ [şenaḵ]-ı esfeldir. Ammâ diyette شَنَقٌ [şenaḵ]-ı aʹlâ yirmi جَذَعَةٌ [cežeʹat] vermektir. Ve شَنَقٌ [şenaḵ]-ı esfel yirmi بِنْتُ مَخَاضٍ [bintu meḣâḋ] vermektir. Ve zekâtta شَنَقٌ [şenaḵ]-ı aʹlâ yirmi beş devede bir بِنْتُ مَخَاضٍ [bintu meḣâḋ] vermektir. Ve esfel beş devede bir koyun vermekten ʹibârettir. Ve

شَنَقٌ [şenaḵ] İpe denir, حَبْلٌ [ḩabl] maʹnâsına. Ve yükün dengine denir, عِدْلٌ [ʹidl] maʹnâsına. Ve

شَنَقٌ [şenaḵ] Masdar olur, شَنْقٌ [şenḵ] gibi bir nesneye gönül ilişip mihr ve muhabbetiyle ʹalâka-dâr olmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَنِقَ الرَّجُلُ شَنَقًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا هَوَى شَيْئًا فَصَارَ مُعَلَّقًا بِهِ

Vankulu Lugatı - شنق maddesi

اَلشَّنَقُ [eş-şenaḵ] (fethateynle) Zekâtın nisâbında iki farzın mâ-beynine derler. Ve

شَنَقٌ [şenaḵ] Baş uzun olmağa dahi derler:

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı