اَلشَّوْفُ [eş-şevf] (خَوْفٌ [ḣavf] vezninde) Bir nesneye cilâ vermek maʹnâsınadır; tekûlu: شُفْتُهُ أَشُوفُهُ شَوْفًا إِذَا جَلَوْتَهُ Ve bezenmek maʹnâsına mechûlen istiʹmâl olunur; yukâlu: شِيفَتِ الْجَارِيَةُ تُشَافُ إِذَا زُيِّنَتْ Ve
شَوْفٌ [şevf] Ekincilerin sürgü taʹbîr ettikleri âlete denir ki onunla tarlanın toprağını tesviye ederler; yukâlu: سَوَّى الْأَرْضَ بِالشَّوْفِ أَيِ الْمِجَرِّ Ve
شَوْفٌ [şevf] Deveye katrân sürmek maʹnâsınadır; yukâlu: شَافَ الْجَمَلَ بِالْقَطِرَانِ إِذَا طَلاَهُ بِهِ
اَلشَّوْفُ [eş-şevf] (şîn’in fethi ve vâv’ın sükûnuyla) Bir nesneyi açıp cilâ vermek; tekûlu: شُفْتُ الشَّيْءَ إِذَا جَلَوْتَهُ Ve
شَوْفٌ [şevf] ʹAvreti tezyîn etmeğe dahi derler; yukâlu: شِيفَتِ الْجَارِيَةُ عَلَى الْبِنَاءِ لِلْمَجْهُولِ تُشَافُ شَوْفًا إِذَا زُيِّنَتْ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı