ʹamûdu’l-ceyş ~ عَمُودُالْجَيْشِ

Kamus-ı Muhit - عمودالجيش maddesi

اَلْعَمُودُ [el-ʹamûd] (ثَمُودُ [šamp;emûd] vezninde) Maʹrûftur ki direğe denir, sütûn maʹnâsına. Cemʹi أَعْمِدَةٌ [aʹmidet] gelir ve عُمُدٌ [ʹumud] gelir zammeteynle ve عَمَدٌ [ʹamed] gelir fethateynle. Ve bu kasd maʹnâsından me΄hûzdur. Ve

عَمُودُالْقَوْمِ [ʹamûdu’l-ḵavm] Bir kavmin kavvâm-ı umûru olan seyyid ve mihterine ıtlâk olunur; yukâlu: هُوَ عَمُودُ قَوْمِهِ أَيْ سَيِّدُهُمْ Ve

عَمُودُالسَّيْفِ [ʹamûdu’s-seyf] Kılıcın sırtında olan uzun uzun tarîkaya ıtlâk olunur ki baʹzı kılıçta üç dâne olur, ucuna kadar çekilir. Ve

عَمُودُالْجَيْشِ [ʹamûdu’l-ceyş] Ser-ʹaskere ve sipeh-sâlâra ıtlâk olunur, رَئِيسُ الْعَسْكَرِ [re΄îsu’l-ʹasker] maʹnâsına. Baʹzı nüshada رَسِيلُ الْعَسْكَرِ ʹunvânında mersûm olmakla ʹaskerin talîʹası ve çarkacısı demek olur. Ve

عَمُودُالْبَطْنِ [ʹamûdu’l-baṯn] İnsânın göğüsünde رُهابَةٌ [ruhâbet] dedikleri dil gibi kemikten göbeğin aşağıcasına kadar mümtedd olan damara ıtlâk olunur. ʹAlâ-kavlin arkaya ıtlâk olunur ki batnın kıvâmı ve medâr-ı imsâkıdır. Esâs’ta kavl-i sânî mültezemdir. Ve

عَمُودُالْكَبِدِ [ʹamûdu’l-kebid] Bir damardır ki ciğeri saky eder, pes mâsârîkâ damarı olacaktır.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı