ʹalel ~ عَلَلٌ

Kamus-ı Muhit - علل maddesi

اَلْعَلُّ [el-ʹall] (ʹayn’ın fethi ve lâm’ın teşdîdiyle) ve

اَلْعَلَلُ [el-ʹalel] (fekk-i idgâm ile) Su makûlesi meşrûbu bir kerre içtikten sonra ikinci defʹada içmek, ʹalâ-kavlin mütetâbiʹan tekrâr içmek maʹnâsınadır; yukâlu: عَلَّ الرَّجُلُ عَلًّا وَعَلَلًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَالْأَوَّلِ إِذَا شَرِبَ شُرْبَةً ثَانِيَةً أَوْ شَرِبَ بَعْدَ الشُّرْبِ تِبَاعًا Ve عَلٌّ [ʹall] bu maʹnâda müteʹaddî olur; yukâlu: عَلَّهُ إِذَا سَقَاهُ ثَانِيَةً أَوْ تِبَاعًا Ve taʹâmdan bir mikdâr ekl eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: هَذَا طَعَامٌ قَدْ عُلَّ مِنْهُ عَلَى الْمَجْهُولِ أَيْ أُكِلَ مِنْهُ Ve

عَلٌّ [ʹall] Sıfat olur, ekserî nisvâna mütereddid olan zen-dosta ıtlâk olunur; yukâlu: هُوَ عَلُّ النِّسَاءِ إِذَا كَانَ يَزُورُهُنَّ كَثِيرًا Ve büyük ve dızman keçi tekesine denir. Ve iri keneye, ʹalâ-kavlin hurde keneye denmekle zıdd olur. Ve nahîf ve zebûn ihtiyâr adama denir. Ve mutlakan cüssesi hurde olup yaşlı olan hayvâna denir. Ve marazdan gövdesinin derileri buruş yarış olmuş adama denir; yukâlu: رَجُلٌ عَلٌّ إِذَا كَانَ قَدْ تَقَبَّضَ جِلْدُهُ مِنْ مَرَضٍ Ve

عَلٌّ [ʹall] ve

عَلَلٌ [ʹalel] Bir adama peyderpey vurup dövmek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: عَلَّ الضَّارِبُ الْمَضْرُوبَ إِذَا تَابَعَ عَلَيْهِ الضَّرْبَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı