ʹamed ~ عَمَدٌ

Kamus-ı Muhit - عمد maddesi

عَمَدٌ [ʹamed] Bir nesneye devâm vechiyle mülâzemet eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: عَمِدَ بِهِ إِذَا لَزِمَهُ Ve devenin hörgücü çok binilmekten nâşî taşrası sağ olarak içerisi derd-nâk olmak maʹnâsınadır; yukâlu: عَمِدَ الْبَعِيرُ إِذَا انْفَضَخَ دَاخِلَ سَنَامِهِ مِنَ الرُّكُوبِ وَظَاهِرُهُ صَحِيحٌ Ve toprak yağmurdan pek ıslanmak maʹnâsınadır; yukâlu: عَمِدَ الثَّرَى إِذَا بَلَّلَهُ الْمَطَرُ حَتَّى إِذَا قَبَضْتَ عَلَيْهِ تَعَقَّدَ لِنُدُوَّتِهِ Yaʹnî “Toprak yağmurdan şol derecede ıslandı ki alıp sıksalar tortop olur.” Ve

عَمَدٌ [ʹamed] Dâbbeye çok binmekten iki kıynaklar kabarıp derileri sıyrılmak maʹnâsınadır; yukâlu: عَمِدَتْ أَلْيَتَاهُ مِنَ الرُّكُوبِ إِذَا وَرِمَتَا وَاخْتَلَجَتَا

Vankulu Lugatı - عمد maddesi

اَلْعَمَدُ [el-ʹamed] (fethateynle) Kezâlik cemʹ. Ve bu ikisiyle kırâ΄at olundu, Bârî taʹâlânın ﴿فِي عَمَدٍ مُمَدَّدَةٍ﴾ (الهمزة 9) dediği kavli. Ve

عَمَدٌ [ʹamed] Yer yağmurdan nem-nâk olmağa ve deve hörgücü mecrûh olmağa da derler, ʹalâ-mâ se-yecî΄u.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı