mesâcid ~ مَسَاجِدُ

Vankulu Lugatı - مساجد maddesi

اَلْمَسَاجِدُ [el-mesâcid] Cemʹi. Ve

مَسَاجِدُ [mesâcid] Secde hîninde yere değen yedi yerdir ki onlar baş ve iki el ve iki diz ve iki ayaktır. Ferrâ eyitti: Her fiʹl ki فَعَلَ-يَفْعُلُ vezni üzeredir دَخُلُ-يَدْخُلُ gibi, ismi- zamân ve ism-i mekân ve masdar-ı mîmî ondan مَفْعَلٌ [mefʹal] vezni üzere gelir ʹayn’ın fethiyle دَخَلَ-يَدْخُلُ-مَدْخَلًا Ve هَذَا مَدْخَلٌ gibi illâ birkaç kelimede ʹayne’l-fiʹlin kesrini vâcib gördüler ki onlar مَسْجِدٌ [mescid] ve مَطْلِعٌ [maṯliʹ] ve مَشْرِقٌ [meşriḵ] ve مَسْقِطٌ [mesḵiṯ] ve مَفْرِقٌ [mefriḵ] ve مَجْزِرٌ [meczir] ve مَسْكِنٌ [meskin] ve مَرْفِقٌ [merfiḵ] ki رَفَقَ-يَرْفُقُ dan gelir bâb-ı evvelden ve مَنْبِتٌ [menbit] ve مَنْسِكٌ [mensik] ki bunlarda kesri ʹalâmet-i ism kıldılar, ammâ baʹzı ʹArab ismde feth üzere istiʹmâl etmek dahi vâkiʹ oldu, yaʹnî مَسْكِنٌ [meskin] ve مَسْكَنٌ [mesken] ve مَسْجِدٌ [mescid] ve مَسْجَدٌ [mesced] ve مَطْلِعٌ [maṯliʹ] ve مَطْلَعٌ [maṯlaʹ]. Ferrâ eyitti ve bi’l-cümle bunların her birinde feth câ΄izdir egerçi ʹArabdan işitilmiş değilse dahi ve bu zikr olunanların maʹnâları zâhirdir, ammâ مَجْزِرٌ [meczir] cîm’in sükûnu ve zâ-i muʹcemenin kesriyle deve boğazlayacak yer ve مَنْسِكٌ [mensik] ʹibâdet edecek yer ve مَفْرِقٌ [mefriḵ] yol ayrılacak yer ve مَرْفِقٌ [merfiḵ] yoldaşlık yeri ve menfaʹat mahalli demek olur. Ve ammâ şol fiʹl ki فَعَلَ-يَفْعِلُ dendir bâb-ı sânîden جَلَسَ-يَجْلِسُ gibi onda ism-i zamân ve ism-i mekân kesriyle ve masdar fethle gelir ikisinin beynin farktan ötürü; tekûlu: نَزَلَ مَنْزَلًا بِفَتْحِ الزَّاءِ [bu] نَزَلَ نُزُولًا maʹnâsına ve tekûlu: هَذَا مَنْزِلُهُ وَتَكْسِرُ الزَّاءَ لِأَنَّكَ تَعْنِي الدَّارَ Ve bu bir tarîktir ki bâb-ı sânîye mahsûstur, zîrâ sâ΄ir bâblarda eger mevziʹ ve eger masdar cümlesi feth-i ʹaynla gelir, bu fark onlara vâkiʹ olmamıştır, yaʹnî bu bâbda meksûr olan onlarda olmamıştır.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı