melesâ ~ مَلَسَى

Kamus-ı Muhit - ملسى maddesi

اَلْمَلَسَى [el-melesâ] (جَمَزَى [cemezâ] vezninde) Nihâyet derecede cüst ve revende nâkaya denir; yukâlu: نَاقَةٌ مَلَسَى أَيْ نِهَايَةٌ فِي السُّرْعَةِ Ve

مَلَسَى [melesâ] Bir kelimedir ki beyʹ esnâsında tekellüm olunur, مَلاَسَةٌ [melâset] maʹnâsındandır ki ilişiksiz katʹî maʹnâsına müstaʹmeldir; tekûlu: أَبِيعُكَ الْمَلَسَى أَيْ لاَ عُهْدَةَ أَيْ تَتَمَلَّسُ وَتَتَفَلَّتُ وَلاَ تَرْجِعُ إِلَيَّ Ve kâle fi’l-Esâs: بَايَعْتُكَ الْمَلَسَى أَيِ الْبَيْعَةَ الَّتِي لاَ يَتَعَلَّقُ بِهَا تَبِعَةٌ وَلاَ عُهْدَةٌ

Vankulu Lugatı - ملسى maddesi

اَلْمَلَسَى [el-melesâ] (mîm’in ve lâm’ın fethi ve elifin kasrıyla) شَمَجَى [şemecâ] ve جَفَلَى [cefelâ] vezni üzere) Şol nâkadır ki ona bir nesne asılmaya, ziyâde sürʹatle yürüdüğünden ötürü. Ve شَمَجَى [şemecâ] şîn-i muʹceme ve cîm’le kezâlik serîʹ maʹnâsına. Ve جَفَلَى [cefelâ] cîm’le ve fâ’yla daʹvet-i ʹâmme maʹnâsınadır. Ve

مَلَسَى [melesâ] Kezâlik bir lafzıdır ki esnâ-yı beyʹde zikr olunur; yukâlu: أَبِيعُكَ “مَلَسَى لَا عُهْدَةَ فِيهِ” Yaʹnî “Katʹî beyʹ ettim bir haysiyyetle ki rücûʹa mecâl olmaya.”

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı