mekr ~ مَكْرٌ

Kamus-ı Muhit - مكر maddesi

Mü΄ellifin Baṡâ΄ir’de beyânına göre مَكْرٌ [mekr] bir adamı hîle ile maksadından sarf eylemek maʹnâsınadır. Ve bu iki nevʹdir: Mekr-i mahmûddur ki o sarf ile onun hakkında fiʹl-i cemîl taharrî olunur. Ve ʹalâ-zâlik kâle taʹâlâ: ﴿وَاللهُ خَيْرُ الْمَاكِرِينَ﴾ Ve biri mekr-i mezmûmdur ki onunla fiʹl-i kabîh taharrî olunur. Ve ʹalâ-zâlik kâle ʹazze ve celle: ﴿وَلاَ يَحِيقُ الْمَكْرُ السَّيِّءُ إِلاَّ بِأَهْلِهِ﴾ Ve

مَكْرٌ [mekr] Aşı taʹbîr olunan kırmızı çamura denir, مُغْرَةٌ [muġret] maʹnâsınadır. Ve insânın baldırları eti hüsn ve nezâket üzere dolu olmak maʹnâsınadır ki dolu topuklu olmaktan ʹibârettir; ve minhu yukâlu: إِمْرَأَةٌ مَمْكُورَةُ السَّاقَيْنِ أَيْ خَدْلَتُهُمَا حُسْنًا Ve ıslık çalmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: مَكَرَ بِهِ إِذَا صَفَّرَ Ve arslanın demirci küreği gibi harıl harıl puflayarak harıltısına denir; tekûlu: أَدْهَشَنِي مَكْرُ الْأَسَدِ أَيْ صَوْتُ نَفْخِهِ Ve tarlayı suvarmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَكَرَ أَرْضَهُ مَكْرًا إِذَا سَقَاهَا

Vankulu Lugatı - مكر maddesi

اَلْمَكْرُ [el-mekr] (mîm’in fethi ve kâf’ın sükûnuyla) Hîle etmek. Ve bir kimseyi aldamak, hadîʹat maʹnâsına; yukâlu: مَكَرَ بِهِ يَمْكُرُ مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ Ve

مَكْرٌ [mekr] Aşıya ve aşı renginde kılmağa dahi derler, مَغْرَةٌ [maġret] maʹnâsına. Ve bir nevʹ dikenli ağaca dahi مَكْرٌ [mekr] derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı