اَلْبَأْسَاءُ [el-be΄sâ΄] (bâ’nın fethiyle) ve
اَلْأَبْؤُسُ [el-eb΄us] (أَفْلُسٌ [eflus] vezninde) Âfet ve dâhiyeye denir; ve minhu’l-meselu: ḣعَسَى الْغُوَيْرُ أَبْؤُسًاḢ أَيْ دَاهِيَةً Şârih der ki savâb olan اَلدَّوَاهِي olmaktır, zîrâ أَبْؤُسٌ [eb΄us] بُؤْسٌ [bu΄s]un cemʹidir. Ve mesel-i mezbûr ḣغ،و،رḢ mâddesinde beyân olundu.
اَلْأَبْؤُسُ [el-eb΄us] (hemzenin fethi ve bâ’nın sükûnu ve hemze-i sâniyenin zammıyla) بُؤْسٌ [bu΄s]ün cemʹidir ki يَوْمُ بُؤْسٍ ve يَوْمُ نُعْمٍ dedikleri kavllerinde vâkiʹdir. Ve
أَبْؤُسٌ [eb΄us] Âfet ve belâ maʹnâsına dahi gelir. Ve fi’l-meseli “عَسَى الْغُوَيْرُ أَبْؤُسًا” Ve غُوَيْرٌ [ġuveyr] ġayn-ı muʹcemenin zammı ve vâv’ın fethiyle magâracık demektir. Ve meselin maʹnâsı budur ki birkaç kimseye bir magâraya sığındıklarında magâra onların üzerine yıkılmıştır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı