اَلْأَسْطَرُ [el-esṯar] (hemzenin fethi ve sîn’in sükûnuyla ve ṯâ’nın dahi zammıyla) ve
اَلسُّطُورُ [es-suṯûr] (zammeteynle) Bunların ikisi de sükûn-ı ʹayn’la olan سَطْرٌ [saṯr]ın cemʹleridir, فَلْسٌ [fels]le أَفْلُسٌ [eflus] ve فُلُوسٌ [fulûs] gibi; yukâlu: سَطَرَ يَسْطُرُ سَطْرًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ أَيْ كَتَبَ Ve
سَطْرٌ [saṯr] Basmak maʹnâsına da gelir; yukâlu: سَطَرَهُ أَيْ صَرَعَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı