el-ifšâ΄ ~ اَلْإِفْثَاءُ

Kamus-ı Muhit - الإفثاء maddesi

اَلْإِفْثَاءُ [el-ifšamp;â΄] (šamp;â-yı müsellese ile إِفْتَاءٌ [iftâ΄] vezninde) Yorulup kalmak maʹnâsınadır; yukâlu: عَدَا الرَّجُلُ حَتَّى أَفْثَى أَيْ أَعْيَا

الإِفْثَاءُ [el-ifšamp;â΄] (hemzenin kesriyle) Yorulup fürû-mânde ve bî-tâb olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَفْثَأَ الرَّجُلُ إِذَا أَعْيَا وَفَتَرَ Ve bir nesne sükûnet bulmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَفْثَأَ الْحَرُّ إِذَا سَكَنَ Ve ikâmet eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَفْثَأَ بِالْمَكَانِ إِذَا أَقَامَ Ve hastayı terletmek için taşları kızdırdıktan sonra üzerlerine su serpip baʹdehu hastayı o taşlar üzere yatırmak maʹnâsınadır ki Aʹrâb ʹâdetleridir, zîrâ bâdiyede hamâm olmaz. Ve bu maʹnâ yine teskîn maʹnâsına râciʹdir; yukâlu: أَفْثَؤُوا لِلْمَرِيضِ أَيْ أَحْمَوْا حِجَارَةً وَرَشُّوا عَلَيْهَا الْمَاءَ فَأَكَبَّ عَلَيْهَا الْوَجِعُ لِيَعْرَقَ

Vankulu Lugatı - الإفثاء maddesi

اَلْإِفْثَاءُ [el-ifšamp;â΄] ʹÂciz olmak; yukâlu: عَدَا حَتَّى أَفْثَأَ أَيْ أَعْيَا Ve sükûn maʹnâsına dahi gelir; yukâlu: أَفْثَأَ الْحَرُّ أَيْ سَكَنَ وَفَتَرَ Ve min emsâlihim fi’l-yesîri mine’l-birri kavluhum: “إِنَّ الرَّثِيئَةَ تَفْثَأُ الْغَضَب” Ve meselin aslı budur ki bir kimsenin bir kavme gazabı var idi, karnı aç iken açlıkla o kavmin üzerine vardıkta ona bir mikdâr süt verdiler, fi’l-hâl gazabı sâkin oldu. Ve رَثِيئَةٌ [rešamp;î΄et] şol koyu süte derler ki mayhoş ola.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı