اَلْإِفْرَازُ [el-ifrâz] (hemzenin kesriyle) فَرْزٌ [ferz] maʹnâsınadır; yukâlu: أَفْرَزَهُ بِمَعْنَى فَرَزَهُ Ve sayd, sayyâdın tüleğine gelmek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: أَفْرَزَهُ الصَّيْدُ إِذَا أَمْكَنَهُ عَنْ كَثَبٍ أَيْ قُرْبٍ Gûyâ ki sayyâdı kendi hissesine ifrâz eylemiş olur.
اَلْإِفْرَازُ [el-ifrâz] (hemzenin kesriyle) Bi-maʹnâhu. Ve
إِفْرَازٌ [ifrâz] Sayd sayyâdın kolayına gelmeğe dahi derler; yukâlu: أَفْرَزَهُ الصَّيْدُ إِذَا أَمْكَنَهُ فَرَمَاهُ مِنْ قُرْبٍ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı