اَلْإِيعَارُ [el-îʹâr] (hemzenin kesriyle) Yol sâlike sarplanmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَوْعَرَ بِهِ الطَّرِيقُ إِذَا وَعُرَ عَلَيْهِ Ve yol gittikçe sarp yere çekmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَوْعَرَ بِهِ الطَّرِيقُ إِذَا أَفْضَى بِهِ إِلَى وَعْرٍ Ve sarp yere düşmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَوْعَرَ السَّالِكُ إِذَا وَقَعَ فِي وَعْرٍ مِنَ الْأَرْضِ Ve bir adamın mâlı azalmak maʹnâsına müstaʹmeldir ki sâhibinin ʹusret-i hâlini müstelzimdir; yukâlu: أَوْعَرَ الرَّجُلُ إِذَا قَلَّ مَالُهُ Ve bir nesneyi azaltmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: أَوْعَرَ الشَّيْءَ إِذَا قَلَّلَهُ Ve yolu sarp bulmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَوْعَرَ الطَّرِيقَ بِمَعْنَى اسْتَوْعَرَهُ
اَلْإِيعَارُ [el-îʹâr] (hemzenin kesriyle) Kalîl etmeğe derler; yukâlu: أَوْعَرَهُ إِذَا قَلَّلَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı