el-îḵâd ~ اَلْإِيقَادُ

Kamus-ı Muhit - الإيقاد maddesi

اَلْإِيقَادُ [el-îḵâd] (hemzenin kesriyle) Bu dahi âteşi yakmak maʹnâsınadır; tekûlu: أَوْقَدْتُ النَّارَ إِذَا أَشْعَلْتَهَا Ve ʹArablar أَوْقَدْتُ لِلصَّبِيِّ نَارًا derler, تَرَكْتُهُ maʹnâsına, zîrâ çocuk âteşe nazar ederek avunup kendi kendisine kalır. Ve bir semte sefer eden kimse hakkında “Hak taʹâlâ onu bir dahi geri döndürmesin!” diye bed-duʹâ mevkiʹinde أَبْعَدَ اللهُ دَارَهُ وَأَوْقَدَ نَارًا إِثْرَهُ derler; لاَ رَجَعَهُ اللهُ وَلاَ رَدَّهُ maʹnâsına. Şârihin beyânına göre ʹArablar şerr ve mazarratından hirâsân oldukları kimse bir cânibe sefer eyledikte şerr ve mazarratı vücûduyla olmağı tefe΄΄ülen ensesinden âteş îkâd ederler, mebnâ-yı mesel bu ʹâdetleridir.

Vankulu Lugatı - الإيقاد maddesi

اَلْإِيقَادُ [el-îḵâd] (hemzenin kesriyle) ve

اِسْتِيقَادٌ [istîḵâd] (hemzenin ve tâ’nın kesriyle) Yalınlandırmak; yukâlu: أَوْقَدْتُهَا أَنَا وَاسْتَوْقَدْتُهَا أَيْضًا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı