اَلْحَسْدَلِيُّ [el-ḩasdeliyy] (جَعْفَرِيٌّ [caʹferiyy] vezninde) Şol komşuya vasf olur ki dâ΄imâ gözü ve gönlü hem-civârında ola, yaʹnî âyende ve revendesini ve ahvâl ve efʹâlini hemîşe gözetip tecessüs ve teftîş eder ola. O makûle komşu civârında değil, mahallesinde ikâmet nâ-maʹkûldur; yukâlu: هُوَ حَارٌ حَسْدَلِيٌّ وَهُوَ الَّذِي عَيْنُهُ تَرْعَاكَ وَقَلْبُهُ يَرَاكَ Mütercim der ki İḵtiṯâf nâm kitâbda mersûm olduğu üzere جَارٌ حَسْدَلِيٌّ [cârun ḩasdeliyy] قُرَادٌ [ḵurâd]-ı mezkûra mensûbdur. قُرَادٌ [ḵurâd] dâbbenin tüyünü ve kanını ne gûne takşîr ederse, câr-ı hasûd dahi gözüyle öylece takşîr eder, hattâ “ح،س،د” mâddesi حَسْدَلٌ mâddesinden me΄hûz olduğu dahi onda mastûrdur, ve minhu yukâlu: “اَلْجَارُ ثُمَّ الدَّارُ” Bu hakîr öylece komşu nazarıyla haylîce musâb olmuştur, bu bâbda taharrî ve tebâʹud ile cümleye vasiyyetim derkârdır, ʹamel etmek vâcibedendir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı