اَلْحَزْوُ [el-ḩazv] (ḩâ’nın fethiyle) Kuşu yerinden uçurmakla tefe΄΄ül ve tekehhün eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: حَزَا الْأَعْرَابِيُّ يَحْزُو حَزْوًا إِذَا زَجَرَ وَتَكَهَّنَ
اَلْحَزْوُ [el-ḩazv] Vezn-i mezbûr ve maʹnâ-yı mezkûr üzeredir; tekûlu: حَزَيْتُ الشَّيْءَ وَحَزَوْتُهُ أَحْزِيهِ وَأَحْزُوهُ إِذَا قَدَّرْتَ وَخَرَصْتَ وَتَقُولُ حَزَيْتُ النَّخْلَ إِذَا قَدَرْتَ مَا عَلَيْهِ Ve
حَزْيٌ [ḩazy] Kaldırmak maʹnâsına da gelir; yukâlu: حَزَى السَّرَابُ الشَّخْصَ يَحْزِيهِ وَيَحْزُوهُ إِذَا رَفَعَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı