اَلرَّتْوَةُ [er-retvet] خَطْوَةٌ [ḣaṯvet] vezninde ve mürâdifidir ki adıma denir; tekûlu: دَنَوْتُ مِنْهُ رَتْوَةً أَيْ خَطْوَةً Ve yüksek bayır ve tepe makûlesine denir. Ve zamândan ednâ sâʹate denir ki dakîka olacaktır; tekûlu: قَعَدْتُ عِنْدَهُ رَتْوَةً أَيْ سُوَيْعَةً مِنَ الزَّمَانِ Ve daʹvet ve ziyâfet maʹnâsınadır. Ve katreye denir; yukâlu: سَقَانِي رَتْوَةً مِنَ الْمَاءِ أَيْ قَطْرَةً Ve ok atımı mesâfeye yâhûd bir mîl kadar ʹalâ-kavlin göz erimi mesâfeye denir; yukâlu: بَيْنَهُمْ رَتْوَةٌ أَيْ رَمْيَةُ سَهْمٍ أَوْ نَحْوُ مِيلٍ أَوْ مَدَى الْبَصَرِ
اَلرَّتْوَةُ [er-retvet] (râ’nın fethi ve tâ’nın sükûnuyla) Adım, خَطْوَةٌ [ḣaṯvet] maʹnâsına; tekûlu: رَتَوْتُ أَرْتُو إِذَا خَطَوْتَ Ve fî hadîsi Muʹâž “أَنَّهُ يَتَقَدَّمُ الْعُلَمَاءُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ بِرَتْوَةٍ” أَيْ بِخَطْوَةٍ وَيُقَالُ بِدَرَجَةٍ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı