اَلطَّمْثُ [eṯ-ṯamšamp;] (مَكْثٌ [mekšamp;] vezninde) Kızın bekâretini izâle eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: طَمَثَهَا طَمْثًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَالأَوَّلِ إِذَا افْتَضَّهَا
اَلطَّمْثُ [eṯ-ṯamšamp;] (ṯâ’nın fethi ve mîm’in sükûnuyla) Kızın bekâretin almak; yukâlu: طَمَثَهَا يَطْمُثُهَا وَيَطْمِثُهَا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَالثَّانِي أَيْضًا إِذَا افْتَضَّهَا Ebû ʹAmr eyitti: طَمْثٌ [ṯamšamp;] mutlakan bir nesneye değmeğe derler, pes طَمْثٌ [ṯamšamp;] her değilen yerde istiʹmâl olunur; yukâlu: مَا طَمَثَ ذَلِكَ الْمَرْتَعَ أَحَدٌ وَمَا طَمَثَتْ هَذِهِ النَّاقَةَ حَبْلٌ derler, ey: مَا مَسَّهَا عِقَالٌ Ve مَرْتَعٌ [mertaʹ] otlağa ve عِقَالٌ [ʹiḵâl] deve dizi bağına derler. Ve
طَمْثٌ [ṯamšamp;] ʹAvret hayz görmeğe dahi derler; yukâlu: طَمَثَتِ الْمَرْأَةُ تَطْمُثُ مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ Ve طَمِثَتْ dahi bâb-ı râbiʹden lügattır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı