اَلْقَصَاعَةُ [el-ḵaṡâʹat] (سَمَاحَةٌ [semâḩat] vezninde) ve
اَلْقَصَعُ [el-ḵaṡaʹ] (fethateynle) Oğlan boy pos sürmeyip cura kalmak maʹnâsınadır; yukâlu: قَصُعَ الْغُلاَمُ قَصَاعَةً وَقَصِعَ قَصَعًا مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ وَالرَّابِعِ إِذَا صَارَ مَقْصُوعًا
اَلْقُصَعَةُ [el-ḵuṡaʹat] (هُمَزَةٌ [humezet] vezninde) ve
اَلْقُصَعَاءُ [el-ḵuṡaʹâ΄] (ثُؤَبَاءُ [šamp;u΄ebâ΄] vezninde) ve
اَلْقُصَيْعَاءُ [el-ḵuṡayʹâ΄] (حُمَيْرَاءُ [ḩumeyrâ΄] vezninde) ve
اَلْقُصَاعَةُ [el-ḵuṡâʹat] (ثُمَامَةٌ [šamp;umâmet] vezninde) ve
اَلْقَاصِعَاءُ [el-ḵâṡiʹâ΄] (نَافِقَاءُ [nâfiḵâ΄] vezninde) Bunlar da ʹarab tavşanının deliğine denir. قَاصِعَاءُ [ḵâṡiʹâ΄] lafzının cemʹi قَوَاصِعُ [ḵavâṡiʹ]dir, فَاعِلاَءُ [fâʹilâ΄] lafzını فَاعِلَةٌ [fâʹilet] lafzına teşbîhledir, elif-i te΄nîs hâ-i te΄nîs menzilinde kılınmıştır.
اَلْقَصَاعَةُ [el-ḵaṡâʹat] (ḵâf’ın fethiyle) Kizir olmak; yukâlu: قَصُعَ قَصَاعَةً مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı