اَلْكُمْدَةُ [el-kumdet] (عُمْدَةٌ [ʹumdet] vezninde) ve
اَلْكَمْدُ [el-kemd] (حَمْدٌ [ḩamd] vezninde) ve
اَلْكَمَدُ [el-kemed] (fethateynle) Levn bozulup safveti zâ΄il olmak maʹnâsına ismdir; yukâlu: فِي لَوْنِهِ كُمْدَةٌ وَكَمْدٌ وَكَمَدٌ أَيْ تَغَيُّرٌ Ve zehâb-ı safâ΄ ve hüzn-i şedîde ıtlâk olunur, tagayyür-i levne sebeb olduğu için. Ve
كَمَدٌ [kemed] (fethateynle) Masdar olur, hüzn-i şedîd sebebiyle yürek hasta ve derd-nâk olmak maʹnâsına; yukâlu: كَمِدَ الرَّجُلُ كَمَدًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا مَرِضَ قَلْبُهُ مِنَ الْكُمْدَةِ Ve libâs eskiyip renk ve revnakı zâ΄il olmak maʹnâsınadır; yukâlu: كَمِدَ الثَّوْبُ إِذَا أَخْلَقَ وَامْلاَسَّ
اَلْكَامِدُ [el-kâmid] ve
اَلْكَمِدُ [el-kemid] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) ve
اَلْكَمِيدُ [el-kemîd] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Mahzûn ve gam-gîn ve hasta-dil kişiye denir.
اَلْكَمِدُ [el-kemid] (kâf’ın fethi ve mîm’in kesriyle) ve
اَلْكَمِيدُ [el-kemîd] (kâf’ın fethi ve mîm’in kesriyle ve meddiyle) Hüznin gizleyen kimse.
اَلْكَمْدُ [el-kemd] (kâf’ın fethi ve mîm’in sükûnuyla) Gizli hüzn; yukâlu: كَمِدَ الرَّجُلُ كَمْدًا إِذَا كَتَمَ حُزْنَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı