Kamus-ı Muhit - النسق maddesi

اَلنَّسْقُ [en-nesḵ] (nûn’un fethi ve sîn’in sükûnuyla) Kelimâtı birbirine ʹatf ve rabt edip inci dizisi gibi üslûb ve nizâm-ı vâhid üzere tertîb eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: نَسَقَ الْكَلَامَ نَسْقًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا عَطَفَ بَعْضَهُ عَلَى بَعْضٍ

اَلنَّسَقُ [en-nesaḵ] (fethateynle) İnci dizisi gibi bir düzeye üslûb-ı vâhid üzere müretteb olan söze denir. Burada نَسَقٌ [nesaḵ] مَنْسُوقٌ [mensûḵ] maʹnâsınadır; yukâlu: كَلَامٌ نَسَقٌ أَيْ عَلَى نِظَامٍ وَاحِدٍ Fi’l-asl نَسَقٌ [nesaḵ] masdardır. Ve

نَسَقٌ [nesaḵ] Nazmü’l-le΄âl gibi düz ve hemvâr olan dendâna vasf olur; yukâlu: ثَغْرٌ نَسَقٌ أَيْ مُسْتَوِيَةٌ Ve inci ve boncuk dizisine denir. Ve Cevzâ burcunun müştemil olduğu kevâkibe denir ki Šüreyyâ’nın ensesinde Cevzâ’nın sol omuzunda vâkiʹ kevâkib-i muntazamadan ʹibârettir, ʹalâ-kavlin bunda zammıladır. Ve mutlakan nizâm ve tertîb-i vâhid üzere olan şey΄e denir; yukâlu: جَاءَ الْقَوْمُ نَسَقًا وَغُرِسَتِ النَّخْلُ نَسَقًا

Vankulu Lugatı - النسق maddesi

اَلنَّسْقُ [en-nesḵ] (nûn’un fethi ve sîn’in sükûnuyla) Masdardır, kelâmı nazm-ı vâhid üzere sevk etmek maʹnâsına; tekûlu: نَسَقْتُ الْكَلَامَ إِذَا عَطَفْتَ بَعْضَهُ عَلَى بَعْضٍ Yaʹnî kelâmı birbirine rabt edip nizâm ve hadd üzere kılsan.

اَلنَّسَقُ [en-nesaḵ] (fethateynle) Düz olan diş; yukâlu: ثَغْرٌ نَسَقٌ إِذَا كَانَتِ الْأَسْنَانُ مُسْتَوِيَةً Ve düz dizilen boncuğa dahi derler; yukâlu: خَرَزٌ نَسَقٌ أَيْ مُنْتَظَمٌ Ve

نَسَقٌ [nesaḵ] Bir düzeye olan kelâma dahi derler.