اَلنَّشُّ [en-neşş] (nûn’un fethi ve şîn’in teşdîdiyle) Davarı rıfk ve sühûletle sürmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَشَّ الْبَعِيرَ نَشًّا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا سَاقَهُ Ve karıştırmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَشَّ الشَّيْءَ إِذَا خَلَطَهُ Ve
نَشٌّ [neşş] Yarım ûkıyyeye denir ki yirmi dirhem mikdârından ʹibârettir, zîrâ ʹinde’l-ʹArab ûkıyye kırk dirhemdir; yukâlu: مَا عِنْدَهُ إِلاَّ نَشٌّ مِنْهُ أَيْ نِصْفُ أُوقِيَّةٍ عِشْرُونَ دِرْهَمًا
اَلنَّشُّ [en-neşş] (nûn’un fethi ve şîn’in teşdîdiyle) Yirmi dirhem ki yarım vakiyyedir, zîrâ tâ΄ife-i ʹArab kırk dirheme bir vakiyye derler ve yirmi dirheme نَشٌّ [neşş] derler ve beş dirheme نَوَاةٌ [nevât] derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı