اَلأُسْلُوبُ [el-uslûb] (hemzenin zammıyla) Meslûk olan tarîka denir, gerek hissî olsun ve gerek maʹnevî olsun ki fenn ve tarz ve tavr taʹbîr olunur. أُسْلُوبٌ حَكِيمٌ [uslûb ḩakîm] Hakîmâne yaʹnî tavr-ı hikmet üzere cevâb vermektir; yukâlu: سَلَكَ أُسْلُوبَهُ أَيْ طَرِيقَتَهُ ve yukâlu: أَخَذَ فُلاَنٌ فِي أَسَالِيبَ مِنَ الْقَوْلِ أَيْ فِي فُنُونٍ مِنْهُ Ve
أُسْلُوبٌ [uslûb] Arslanın gerdanına denir. Ve burun yukarı olmak hâletine denir ki kibr ve nahvetten kinâyedir, شُمُوخُ أَنْفٍ [şumûḣ enf] maʹnâsına, iki tarafa meyl ve iltifât eylemez olur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı