اَلْحَلُوبَةُ [el-ḩalûbet] ve
اَلْحَلُوبُ [el-ḩalûb] (ḩâ’ların fethiyle) Sağmal nâkaya denir; yukâlu: نَاقَةٌ حَلُوبَةٌ وَحَلُوبٌ أَيْ مَحْلُوبَةٌ Ve
حَلُوبٌ [ḩalûb] حَالِبٌ [ḩâlib] maʹnâsına olur; yukâlu: رَجُلٌ حَلُوبٌ أَيْ حَالِبٌ Ve
حَلُوبَةٌ [ḩalûbet] ki sağmal hayvâna denir, gerek nâka ve gerek ganem olsun, vâhidine mahsûs değildir, vâhid ve cemʹine ıtlâk olunur. Ve cemʹi حَلاَئِبُ [ḩalâ΄ib] gelir ve حُلُبٌ [ḩulub] gelir ḩâ’nın zammıyla. Ve Miṡbâḩ’ın beyânına göre ism kılındığı sûrette âhirine hâ΄ ilhâkıyla هَذِهِ حَلُوبَةُ فُلاَنٍ derler, رَكُوبٌ [rekûb] ve رَكُوبَةٌ [rekûbet] gibi. İntehâ. Ve
حَلُوبٌ [ḩalûb] Bedenden ter çıkaran harârete denir; yukâlu: هَاجِرَةٌ حَلُوبٌ أَيْ تَحْلِبُ الْعَرَقَ
اَلْحَلُوبُ [el-ḩalûb] ve
اَلْحَلُوبَةُ [el-ḩalûbet] (ḩâ’nın fethiyle) Sağılan deve. Hâ gelmesi teksîr-i fiʹl için değildir, yaʹnî hâ mübâlaga için olup bir nâkanın çok sağılmasın işʹâr için değildir, belki murâd lâ-ʹale’t-taʹayyün sağılmak için tutulan davardır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı