اَلْحَقْنُ [el-ḩaḵn] (ḩâ’nın fethi ve ḵâf’ın sükûnuyla) Alıkomak maʹnâsınadır; yukâlu: حَقَنَهُ حَقْنًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَالْأَوَّلِ إِذَا حَبَسَهُ Ve katl olunacak adamın demini irâka eylemeyip katlden âzâde kılmak maʹnâsına müstaʹmeldir ki إِهْدَارٌ [ihdâr] mukâbilidir; yukâlu: حَقَنَ دَمَ فُلَانٍ إِذَا أَنْقَذَهُ مِنَ الْقَتْلِ Ve yağını çıkarmak için sütü tuluma komak maʹnâsınadır ki murâd tâzesini eskisi üzere tulumda biriktirmektir, tâ ki tamâm oldukta yayıp yağını çıkarırlar; yukâlu: حَقَنَ اللَّبَنَ فِي السِّقَاءِ إِذَا صَبَّهُ لِيُخْرِجَ زُبْدَتَهُ
اَلْحَقْنُ [el-ḩaḵn] (ḩâ’nın fethi ve ḵâf’ın sükûnuyla) Sütü tulumda cemʹ edip tâzesin eskisi üzerine dökmek. Ve
حَقْنٌ [ḩaḵn] Kanı dökmeden menʹ etmeğe dahi derler; tekûlu: حَقَنْتُ دَمَهُ إِذَا مَنَعْتَهُ أَنْ يُسْفَكَ Ve
حَقْنٌ [ḩaḵn] Efşânı menʹ etmeğe dahi derler. Ve Kisâ΄î حَقَنْتُ الْبَوْلَ derler,أَحْقَنْتُ demezler dedi.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı