el-ḣâliʹ ~ اَلْخَالِعُ

Kamus-ı Muhit - الخالع maddesi

اَلْخَالِعُ [el-ḣâliʹ] مُتَخَالِعَيْنِ [muteḣâliʹayn]den her birine ıtlâk olunur ki zevc ile zevcedir. Ekserî zevce tarafından neş΄et eylemekle vasf-ı mahsûs hükmünde olmuştur. Ve nuzc bulmuş hurmâ koruğuna ıtlâk olunur ki hamlığı خَلْعٌ [ḣalʹ] eylemiştir; yukâlu: بُسْرٌ خَالِعٌ أَيْ نَضِيجٌ Ve her yeri olmuş tâze hurmâya denir; yukâlu: رُطَبٌ خَالِعٌ أَيْ مُنْسَبِتٌ Ve şol deveye ıtlâk olunur ki sinirlerinde zaʹf ve vehn olmakla birden sıçrayıp kalkmaya muktedir olmaya; yukâlu: بَعِيرٌ خَالِعٌ إِذَا كَانَ لاَ يَقْدِرُ عَلَى الثَّوْرِ Ve ağaçtan kurumakla kırılıp yere dökülen dala budağa denir. Ve mugaylân gibi iri meşe ağaçlarına denir ki yaprakları aslâ dökülmez ola. Ve

خَالِعٌ [ḣâliʹ] Devenin art siniri burulup burkuk olmağa denir ki ʹillettir. Ve خَالِعٌ [ḣâliʹ] onun ismidir, mukaddem vasf olup galebe-i istiʹmâlle ism olmuştur. Bunun da masdarı خَلْعٌ [ḣalʹ]dır; yukâlu: خُلِعَ الْبَعِيرُ عَلَى بِنَاءِ الْمَفْعُولِ إِذَا أَصَابَهُ الْخَالِعُ

Vankulu Lugatı - الخالع maddesi

اَلْخَالِعُ [el-ḣâliʹ] (lâm’ın kesriyle) Bi-maʹnâhâ. Ve şol hurmâdır ki tamâm olmuş ola. Ve

خَالِعٌ [ḣâliʹ] Devenin sıçramasına mâniʹ olan hâlete dahi derler; yukâlu: بَعِيرٌ بِهِ خَالِعٌ وَهُوَ الَّذِي لَا يَقْدِرُ عَلَى أَنْ يَثُورَ إِذَا جَلَسَ الرَّجُلُ عَلَى غُرَابِهِ Ve ثَوْرٌ [šamp;evr] šamp;â-i müesellese ile sıçramak maʹnâsınadır. Ve غُرَابٌ [ġurâb] ġayn-ı muʹcemenin zammıyla devenin ve atın kuyruğunun üstüdür, her bir hayvânda iki غُرَابٌ [ġurâb] olur.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı